Çok Özel Biri
- Burcu Güven
- Oct 11, 2020
- 3 min read
Updated: Oct 15, 2020
Yalnızca kendisini değersiz ve önemsiz hissettiği, kendisine ve hayata dair umudunu yitirdiği için Dünya'da her 40 sn'de bir insanın yaşamına son verdiğini biliyor muydunuz? Frank Capra'nın "en iyi filmim dediği" "Şahane Hayat/1946" umut hakkında şimdiye kadar izlediğim en güzel kült film. "Şahane Hayat" ABD'de, insanların yeni yıla girerken umutlu ve mutlu hissetmeleri için geleneksel olarak her Noel gecesi TV' de gösterilen bir film. 2021'e yaklaştığımız şu günlerde bu filmi izleyin derim. Psikologların bile hastalarına izlemeleri için tavsiye ettiği film masalsı konusuyla insanı hemen etkisi altına alıyor. Fantastik bir film aslında ama alışılmışın çok dışında. Film, yaşamının değersiz ve önemsiz olduğunu düşünen genç bir adamın hayatını konu alıyor. Kendinden vazgeçmek üzere olan George Bailey'in başından geçen her olayın kendi yaşamımıza açılan bir penceresi var. Bu filmi izlerken " Ya hiç doğmamış olsaydım.." diye düşünmenize neden olacak bir hikayeye tanıklık edeceksiniz.
Filmin başında George Bailey için dua eden insanlar sonunda Tanrı'nın dikkatini çekmeyi başarır. Yeryüzüne Bailey'e yardım etmesi için gönderilmek üzere Clerence adında bir Melek görevine hazırlanmaya başlar. Filmin sonuna doğru, George Bailey, Clerence(Melek) ile karşılaştığında ona açık açık "Keşke hiç doğmamış olsaydım." Der. Yaşamının ne kadar önemli olduğunun farkında olmadan.. Oysa farketmemiz ne kadar güç olsa da büyük bir boşluğu dolduruyoruz hepimiz. Tüm yetişkinlere, özellikle içlerindeki umudu yeniden yeşertmek isteyenlere göre bu film.
"Şahane Hayat" filmini izlerken çocuklara da değerli ve çok özel olduklarını hatırlatacak böyle bir etkinlik ne muhteşem olmaz mıydı diye düşündüm. Yaşadıklarının duygu ve düşünce dünyasındaki yansımasına tanıklık edebilmek, başkalarından ayrı bir birey olduğunun farkına varmak ve insan olmanın değerini kavrayabilmek özdeğer gelişimi için çok önemlidir. Joyce Dunbar'ın "Çok Özel Bir Fare ile Köstebek" hikayesi çocukların özdeğer hakkında düşünmesi ve konuşması için bir fırsat. Hikayenin felsefi potansiyeli fare ile köstebeğin bir anda bir sürü çakıl taşıyla karşılaşmasıyla ortaya çıkıyor; Fare, "Bu kadar çok çakıl taşı varsa, bir çakıl taşının ne önemi olabilir ki? Peki, bu kadar çok fare varken nasıl bir farenin herhangi bir önemi olabilir ki?" Diye düşünüp ağlamaya başlıyor. Arkasından köstebekte ağlıyor. Önemsiz, değersiz herhangi bir şey olduklarını düşünüyorlar. Tıpkı filmdeki George Bailey karakteri gibi. Ta ki birbirlerine vermek üzere ellerine aldıkları iki çakıl taşının üzerlerindeki çizgi ve lekeleri farkedene kadar. Üzerindeki izlerin taşları farklı ve özel kıldığını düşünüyorlar. Bu izler çakıl taşlarını özel ve değerli kılan yaşanmışlıklar olabilir mi? Belki de çizgileriyle anlatmak istiyordur, eskiden büyük bir kayanın parçası olduğunu, zamanla rüzgarın onu aşındırdığını, zorluklarla bilendiğini ve sonunda özgür ve özel bir çakıl taşına dönüştüğünü.. ve düşünüyor Fare ile Köstebek, eğer bu özel bir çakıl taşı ve şu özel bir çakıl taşı ise ben özel bir fareyim ve sen özel bir köstebeksin.. Hayatta böyledir işte farketmediğimiz ama her zaman orada duran ve birilerinin gördüğü ayrıntılarda hep 'biz' varız.. Bir sürü çakıl taşı arasında özel bir çakıl taşıyız.. Bu özel hikayeyi P4C çalısmalarında kullanmak üzere aşağıya bir kaç not ve hikayenin tartışma sorularını bırakıyorum. Umarım faydalı bir okuma olmuştur.
Eğitmenlere bir kaç not: Yazıda benzer konularda bir film (Şahane Hayat) ve bir çocuk kitabına(Çok Özel Bir Köstebek ve Fare) yer verdim. Film, eğitmenin duygu ve düşüncelerini harekete geçirebilir Böylece konu için heyecanlanabilir ve yaratıcı fikirler ortaya koyabilir. Bu, çocuklarda da benzer bir heyecan uyandırabilir. Çocuklar mimiklerinizi, kalp atışlarınızı, ses tonunuzdaki iniş çıkışları, bakışlarınızı takip eder. Bunlarla sözcükleriniz arasında bağlantı kurabilecek kadar zekidirler. Bu yüzden çocukların duygu ve düşüncelerinin temele alındığı bir etkinlikte eğitmenin gösterdiği içsel derinlik ve merak önemli olabilir.
Tartışma soruları:
1.Bir şeyin "özel" olması ne demektir?
2.Sıradan bir taş ve özel bir taş arasındaki fark ne olabilir?
3. Sıradan birisi ve özel birisini nasıl ayırt edersin?
4. Bir insanın özel birine dönüşmesi için bir şeyler mi yapması gerekiyor?
5. Özel birisi başkalarına karşı nasıl davranır?
6.Hayatında "çok özel" diyebileceğin bir şey ya da birileri var mı? Onları özel yapan ne? O, benim için özel birisidir çünkü.. ile başlayan cümleler..
7.Herhangi bir insanın(hiçtanımadığın) özel olduğunu düşünüyor musun? Evet/hayır neden?
8. Kendine "Ben özel birisiyim." Der misin? Seni özel yapan ne?
Bu sorular tartışma çemberinde, "arkadaşına katılıyor musun? Neden? Sence bu doğru mu?" Gibi tartışmayı başlatacak sorularla birlikte kullanılmalıdır.
Çok teşekkur ederiz. Yorumunuz çok mutlu etti. 😊
İyi ki sizleri tanıdım. Serkan Hocam sağolsun. İyi kilere +++